SAĞLAMLIĞIN ZERAFETLE BULUŞTUĞU AN!
Kartın arka kısmındaysa metal bir plaka göze çarpıyor. Plakanın üzerinde de yazdığı gibi TUF Fortifier ismini taşıyan bu plakanın pek çok işlevi var. Bunlardan biri, TUF Thermal Armor gibi kartın arka kısmında hava akımı sağlamak ve soğutmaya katkı sunmak (Asus’a göre parça, VRM’ler başta olmak üzere kart bileşenlerinin 7 dereceye kadar daha serin çalışmasını sağlıyor). Ağır CPU soğutucuları ya da ekran kartları takıldığında, board’un hiçbir şekilde eğilmemesi için bir destek parçası görevi de görüyor Fortifier.
Anakartın kendine has fiziksel özelliklerinden devam edelim. Tahmin edebileceğiniz üzere kartta, pek çok testten geçmiş uzun ömürlü bileşenler kullanılmış. Askeri standartlarda sertifika alan bu TUF bileşenleri kapasitör, boğum ve MOSFET’leri kapsıyor ve kartın daha uzun ömre sahip olmasını sağlarken, daha serin çalışmasında da rol oynuyorlar. Yalnız burada “uzun ömürlü” derken, sürenin gerçekten “uzun” olduğunu söylemek istiyorum. Kimi kullanıcıların aklına “Zaten sistemi iki-üç, bilemedin 4 sene kullanıp değiştireceğim. Acaba gerekli mi?” sorusu haklı olarak gelebilir. Ayrı bir tartışma konusu olsa da, naçizane fikrimi bnelirteyim. Benim bu anakartı almamın en büyük nedeni, göz alıcı olduğu kadar havalı da olan tasarımı ve oc kabiliyeti olurdu. Tabi sisteminizi böylesi güvenilir bir karta teslim etmek de içinizi rahatlatacaktır, bu da var.
Tozlara karşı savaş açan kartın bir diğer güzel özelliği de, kullanılmayan tüm yuvaların ve arka panel girişlerinin plastik parçalarla örtülebiliyor oluşu (Asus, bu parçalara “Dust Defenders” adını vermiş. Elektrik süpürgesiyle PCI/DIMM slotlarından ya da arka paneldeki bağlantı noktalarından yığınla toz çeken biri olarak söyleyebilirim ki, çok iyi bir özellik bu. Zırhı tamamladığı için anakartın tasarımını olumlu yönde etkilediğini de söylemekte fayda var (çipsetin üzerindeki rütbeli kamuflaj deseni de çok şık duruyor).
