4K çözünürlüğü çoğunlukla dijital filmlerde ve bilgisayar grafiklerinde kullanılan bir çözünürlük formatıdır. 4K’da yatay çözünürlük yaklaşık 4.000 pikseldir. Yatay çözünürlük açıklanan oran aynı zamanda 720p ve 1080p dikey sayısını temsil eder.
4K çözünürlüğe sahip monitörler yavaş yavaş geçen sene itibariyle piyasaya girmeye başladılar. Bir çok büyük firma nispeten uygun fiyatlara 4K monitör satışı yapmaya devam da ediyor. Peki şu an bir 4K monitöre ihtiyacımız var mı?
Şu an 4K monitör alıp kullanmak açıkçası kimseye pek büyük bir avantaj sağlamayacaktır zira fiyatları uygun olan 4K’ların performansı oldukça düşük. 4K için bulabileceğimiz içerik sayısı da az olduğu için 6.000, 7.000 tl gibi bir meblağı gözden çıkarmak da akıl işi değil. Ancak içerik bulamama durumunun önümüzdeki aylarda değişmesi söz konusu olduğundan 4K’nın ne zaman işe yarayabileceğini konuşmakta fayda var.
4K Ne Demektir?
4K aslında hepimizin video izlerken TTNET yüzünden düşürdüğümüz çözünürlük seviyesi ile ilgili bir tabir. 640×480 (480p) ile başlayıp 1280×720 (720p) ile yükselip 1920×1080 (1080p) ile zirveye çıktığımız çözünürlük dağının zirvesi artık 3840×2160 (4K). Bu sistemde normalde ikincil sayı dikey çizgileri temsil ederken 4K da 4K dediğimiz yer ilk sayı yani 3840’ı temsil ediyor. Zaten 4K denmesinin sebebi de 3840’ın 4.000 e oldukça yakın bir sayı olması.
4K çözünürlüğe sahip ekranlar çok net resimler gösterebilseler de 720 ve 1080 p arasındaki farkı bile anlayamadığımız zamanlar olabilmekte. Bu yüzden 4K farkını hissetmek için oldukça büyük bir ekrana ihtiyaç duyabiliriz.
Peki Neden Şimdi 4K Monitör Alınmaz?
Satın almaya değer seçeneklerimiz neredeyse üzerlerindeki her yatay çizgi için bizden 1 dolar istiyor. Uygun fiyatlı olanlar ise oldukça başarısız performans sergiliyor. Çözünürlük açısından tercih edilebilecek olsalar da renk üretimi konusunda oldukça başarısızlar.
Ancak 4K bir televizyon alıp bilgisayarınıza bağlama fikrini düşünebilirsiniz.
4K TV nereden çıktı?
4K ve 8K TV, Ultra-High Definition (UHD) standardının alt ve üst kısımlarını temsil ediyorlar. NHK Science & Technology Research Laboratories tarafından 2007’de önerilen bir video biçimi olan UHD, videoları 24, 25, 50, 60 ve hatta 120 FPS ile oynatmaya izin veriyor.
4K UHDTV, 2160p çözünürlüğü ile şu anki 1080p’yi ikiye katlıyor. İki kat daha uzun ve iki kat daha geniş olan 3840×2160 çözünürlüğü ile 8.1MP’lik bir görsel gösterebiliyor. Bugünkü HD ekranlar ise 2.1MP’lik bir görüntü sağlayabiliyor. “4K” terimi, dikey pikselleri saymak endüstri standardı haline gelmiş olsa da, yatay piksellerin sayısından bahsediyor.
8K’de ise 4K’nin iki katı olan 7680×4320 çözünürlüğüne ulaşıyorsunuz. Bir 8K’nın piksel sayısına ulaşabilmek için çift sıralı 4 tane HDTV’yi bir araya götürmeniz gerekiyor. 8K TV’ler, 33.2MP’lik bir resim gösterebiliyor.
Ancak tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi UHDTV’nin de giderilmesi gereken bazı sorunları var. Örneğin şu anki ağ altyapısı, bu televizyonları besleyecek veriyi iletmekte zorlanıyor.
4K’nin ekranında pikselleri tek tek görebilmeniz için yüzünüzü adeta TV’nizin ekranına yapıştırmanız gerekiyor. 4K’nın sunduğu görüntü kalitesini, Apple’ın Retina ekranını örnek verecek anlatabiliriz. Retina’daki gibi bir görüntü yoğunluğunun 80 inç’lik bir TV’ye geldiğini düşünün. Yüksek piksel yoğunluğu, 3D filmlerde de etkisini gösteriyor. Zira 3D filmlerde filmi pasif gözlüklerle izlediğinizde çözünürlük 1920×540’a düşüyor. Çözünürlüğü ikiye katlayan 4K, 1080p’nin bu kısıtlamalarını etkin bir biçimde aşıyor ve HD kalitesinde 3D görüntüler sağlayabiliyor.
4K teknolojisini benimseyen şirketlere de her geçen gün bir yenisi katılıyor. LG’nin bir 3D UHD TV’si, Sharp’ın Super Hi-vision TV’si, Sony’nin 4K Home Projector’ü bulunuyor ve fiyatların da HDTV’lerde olduğu gibi düşmesi bekleniyor.