Bir futbol tutkunu için son 500 yıl içinde üçüncü kez görünen kanlı ay tutulmasından daha önemli olan tek bir şey varsa o da dört yılda bir gerçekleşen dünya kupası’dır. Haziran ayı yaklaştıkça doğal dengesi bozulan birini görüyorsanız bilin ki o kişi bir futbol aşığıdır.
Futbol denen bağımlılık yapıcı maddenin zirve noktasına çıktığı bazı dönemler vardır. Şampiyonlar Ligi ve kıtaların kendilerine ait şampiyonaları bunun en güzel örneğidir. Ancak hiçbiri, Dünya Kupası’nın yarattığı etkiye benzer bir etki yaratamaz. Sadece futbol sever değil, spor seven herkes için Olimpiyat Oyunları ile birlikte en fazla beklenen organizasyon olması da boşa değildir. Dünyanın “normal şartlar altında” birbiriyle hiçbir ilgisi bulunmayan tüm insanlarının tek bir konuyu düşündükleri yegane dönemden bahsediyoruz. Bu sene yirmincisini izleyeceğimiz turnuva, futbolun beşiğinde değil belki ama sanat halini aldığı yerde, Brezilya’da düzenlenecek. Ne yazık ki Türkiye bu güzel organizasyonda yer almayacak ama olsun, yine de izlemek için yeterli bahaneye sahibiz. Ancak izlemek sizin için yeterli değilse, o halde doğru yerdesiniz demektir.